Kendini sürekli yenileyerek milyonların tercihi olmayı başaran OMO, lekeleri dert olmaktan çıkarıp sizleri sevdiklerinizle birlikte özgürce yaşamaya davet ediyor. Çünkü OMO varsa; "Kirlenmek Güzeldir!" OMO deterjanlarının hepsi doğada çözünebilir içerikler ile en zorlu lekeleri ilk yıkamada çıkarır. Ayrıca en zorlu lekelerde etkili temizlik sunarken, %100 geri dönüştürülebilir ve geri dönüştürülmüş plastikten üretilen ambalajları sayesinde doğaya daha duyarlıdır.
OMO, Türk tüketicisiyle 1960’larda İzmir'de tanıştı. 1966’da ise deterjan demek, OMO demekti.
1985'te, evlere otomatik çamaşır makineleri girmeye başladı. Her zaman yenilikçi olan OMO, Türk tüketicisine ilk "matik" deterjanı tanıttı:“Omomatik”
OMO, her zaman tüketicilerine yakın bir marka oldu. Bu yakınlığı sağlayan etkinliklerin ilki 1983’te "OMO Posta Kutusu"nun kuruluşuydu. Daha sonra 1998'de "OMO Çağrı Merkezi" ve 2001’de ise "OMO Kadınlar Kulübü" kuruldu.
2001’de OMO, "Çamaşırdır kirlenir, çocuklar böyle öğrenir" diyerek kirlenme olgusuna yeni bir bakış açısı getirdi.
2004’te tüm dünyada başlattığı "Kirlenmek Güzeldir" kampanyası ile cesur, farklı ve pozitif bir iletişimi benimsedi.
"Kirlenmek Güzeldir" felsefesi ile 2004’ten beri tüketicisiyle bağını güçlendiren OMO, 2008’de başlattığı "Her Çocuğun Çocuk Olmaya Hakkı Vardır" ile günümüz çocuklarının "yaşayarak öğrenme" yoksunluklarına dikkat çekiyor.
2008’de Konsantre OMO ile tüm OMO deterjanlarının ağırlığı azalırken, etkileri arttı.
Dünyamızın küresel ısınma ve çevre problemlerinin etkisi altında olduğu bu zamanda, konsantre deterjanlarımızla çocuklarımıza daha temiz bir dünya bırakmayı hedefliyoruz.
2010’da bir yeniliğe daha imza attı ve OMO Konsantre Sıvı Deterjan'ı tüketicisine sundu.
2012’de piyasaya çıkan ve 1 kapağı ile bir sepet çamaşırı yıkayan Konsantre OMO Sıvı ile temizliğin kuralları değişti.
OMO hakkında Unilever ile iletişime geçin
OMO ile ilgili yorum ve sorularınız için lütfen bizimle iletişime geçin.