
Yapay zekâ ve analitik, işletmelerin çalışma şeklini değiştiriyor. Verimliliği artırmak ve operasyonel altyapımızın dayanıklı olmasını sağlamak için dünya çapında teknolojiyi nasıl kullandığımızı anlamak için Kurumsal Teknoloji Direktörü Steve McCrystal ile konuştuk.
- Dijital dönüşüm küresel faaliyetlerimizi nasıl ileriye taşıyor?
Unilever dünyanın en büyük şirketlerinden biridir. Karmaşık bir teknoloji altyapısına sahip olduğumuzdan, süreçlerimizi değişen pazarlara ayak uydurabilmemizi sağlayacak şekilde optimize etmek kolay bir iş değil. Bu büyüklükteki bir organizasyonun tümünün tek bir kişi tarafından denetlenmesi imkânsız olurdu. Bu nedenle ekibimin başlıca amacı, işletme genelinde bağlantılar kurarak işletmeyi daha etkili ve verimli hâle getirmektir.
Görev alanımızın ölçeğini göstermek için, stratejik teknoloji altyapımızı destekleyen 1.500 uygulamayı denetliyoruz. Kurumsal veri platformumuz 8 petabayt veri içeriyor ve her gün yeni veri toplayan ve işleyen 25.000 veri hattı tarafından besleniyor. Ve son olarak, ağımızda haftada yaklaşık 3 milyardan fazla işlem için ortalama 240 terabayt veri işleniyor ve BT sistemlerimiz yılın 365 günü, zamanın %99,995'inde çalışır durumda tutuluyor.
Karşılaştığımız başlıca zorluklardan biri, farklı departmanlar, fonksiyonlar ve pazarlar genelinde her şeyin aralıksız olarak sorunsuz işlemesini sağlayabilmektir. Ölçeğimiz göz önüne alındığında, sistemlerimizin esnekliğini ve güvenliğini sağlamak öncelikli hedefimizdir. Teknoloji seçimlerimizi bilinçli ve akıllıca yaparak, temelinde siber güvenlik yatan bir gelecek inşa ediyoruz.
- Operasyonel mükemmelliği nasıl tanımlıyorsunuz?
Gerçek anlamda kazanan bir kuruluş olmak için hem çalışanlarınızın hem de süreçlerinizin en iyi durumda olması gerekiyor. Bu noktadan hareketle, operasyonel mükemmelliği anlamanın iki yolu var. Birincisi, üretkenlik ve performans yönünden daha verimli olmamızı sağlayan sistemleri nasıl oluşturduğumuz, ikincisi ise çalışanlarımızı destekleyerek nasıl verimli bir çalışma ortamı yarattığımızdır.
Örneğin, 2024 yılı sonuna kadar 23.000 çalışanımıza yapay zekâ kullanımı konusunda eğitim verildi. Yapay zekâyı ve dijital teknolojileri karar alma süreçlerimizi güçlendirmek için etkili bir şekilde kullanmamız, işimizin her alanında mükemmeliyete ulaşmamıza katkı sağlıyor. Süreçlerin otomasyonunu ve standardizasyonunu desteklemek de bu çalışmaların büyük bir bölümünü oluşturuyor ve Unilever çalışanlarının markalarımızı büyütmeye odaklanmalarına yardımcı oluyor.

- Dijital çözümler Unilever'i nasıl dönüştürüyor?
İşimizi kolaylaştırmak için sürekli yeni fırsatlar arıyoruz ve son birkaç yılda bizi rakiplerimizden ayıran bazı cesur kararlar aldık. Ekibimiz, ileri analitik, teknoloji ve veri odaklı karar verme süreçleri kullanarak, sektörde müşteri değer zincirini uçtan uca geliştirmeyi amaçlayan ilk Entegre Operasyonlar (iOps) programını tanıttı. Sistemlerimizi daha hızlı ve daha dayanıklı hâle getirmek, bir işletme olarak hem büyümemizi sürdürebilmemiz hem de maliyetlerimizi verimli yönetebilmemiz açısından kilit önem taşıyacak.
%100 bulut tabanlı bir altyapıya geçişimiz, yapay zekâyı teknoloji ve veri platformlarımıza entegre etme konusunda bize büyük bir esneklik kazandırdı. Yapay zekâ on yıldan uzun süredir ekosistemimizin bir parçası. Bugüne kadar, dünya çapında 500'den fazla yapay zekâ tabanlı çözüm uyguladık. Son dönemde yapay zekâyı tedarik zincirlerimizi dönüştürmek için kullanmaya başladık ve bu sayede maliyetlerden önemli ölçüde tasarruf ediyoruz. Tüketicilerin taleplerini, ürün geliştirme süreçlerini, planlamayı, tedarikçileri, lojistiği ve üretimi kusursuz bir şekilde birbirlerine bağlamak için yapay zekâ kullanıyoruz.
Kanada'nın Toronto kentinde, sektördeki ilk yapay zeka odaklı araştırma merkezlerinden birini kurduk. Unilever'in araştırma ekosisteminden güç alarak, en ileri yapay zekâ uygulamalarını keşfedip geliştirmeye odaklanan bu merkez sayesinde verimliliğimizi bir üst seviyeye taşıyarak büyümemizi daha da hızlandırabileceğiz.
Ayrıca, yapay zekâyı nasıl geliştirdiğimizi, kullandığımızı ve uyguladığımızı yöneten Sorumlu Yapay Zekâ çerçevemizle de büyük bir gurur duyuyoruz. Bu çerçeve, Unilever'in yapay zekâ stratejisini şekillendirmenin kritik bir parçası oldu ve riskleri yönetmemize ve kullanım şeklimize stratejik olarak odaklanmamıza yardımcı oldu. Teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişirken, operasyon ekibimizin de faaliyetlerimizi bu değişime ayak uyduracak şekilde desteklemesi büyük önem taşıyor.