GlobeScan-SustainAbility anketine göre bir kez daha kurumsal sürdürülebilirlik küresel lideri olarak seçilmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz.
İş dünyası, kamu, STK, akademi ve sivil toplum örgütünden eksperlerin düşünce ve fikirleri bu ankette bir araya gelmiştir. Amaç, sürdürülebilirlik ajandasının nasıl bir gelişim gösterdiğini gözlemlemek ve ilgili kişilerin yorumlarından yola çıkarak hangi şirketin ne sebeple lider pozisyonunda olması gerektiğini çözümlemektir.
Bu sene yapılan araştırmada 70’ten fazla ülkede 700’den fazla ekspere isteğe bağlı olarak hangi şirketlerin sürdürebilirlik planını iş stratejilerine entegre etmekte lider rolü oynayacağı soruldu. Yanıt verenlerin %42’si cevaplarında şirketimize değinerek bizi 2019 senesine göre 5 puan ileriye çıkarttı.
GlobeScan – SustainAbility Sürdürülebilirlik Araştırması’nda Patagonia (26%) ve IKEA (14%), Unilever’i takip etmektedir.
Skorların bölgelere göre de incelendiği bu ankette, Unilever, Patagonia ve IKEA, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da ilk üçte yer alırken Afrika’da ilk sırada şirketimiz, devamında ise Anglo Amerikan ikinciliği alarak Patagonia’yı üçüncü sırada bırakmıştır. Latin Amerika’da ise yerli kozmetik şirketi Natura birinci, Unilever ikinci ve IKEA üçüncü olarak sıralanmıştır.
Unilever Sürdürülebilirlik Başkanı Rebecca Marmot: “ Bu coğrafi liderlik dağılımı önceki senelere göre kayda değer bir değişimdir. Bu değişim aynı zamanda Compass ile sürdürülebilirliği demokratikleştirme stratejimizin dış dünyada da benimsendiğini bizlere kanıtladı.”
Raporun tamamını okumak için tıklayın
Başarılarımızla gurur duyuyoruz ancak daha yapacak çok işimiz var
İlk olarak 2011 senesinde GlobeScan araştırmalarında yükselerek birinci sıraya tırmandık. Bu yükselişimiz Unilever Sürdürülebilirlik Planı’nın (USLP) başlamasından birkaç ay sonra gerçekleşti.
Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı’nın 2020 hedefleri, 1 milyar insanın sağlığını iyileştirmek ve tarımsal materyallerimizi %100 sürdürülebilir kaynaklardan alarak markalarımızdan kaynaklı çevresel izimizi yarıya indirgemek olmuştur.
Peki biz bu hedeflerimiz karşısında kendimizi nerede görüyoruz?
10 yıllık sürdürülebilirlik planımız süresince yaptığımız çalışmaların dünyamız ve çevremizdeki insanların üzerinde yarattığı pozitif değişimi gördük- kadının güçlenmesi, ormanların korunması, sağlık alanında gelişime katkı sağlanması ve sürdürülebilir tarımın desteklemesi gibi birçok alanda faaliyet gösterdik.
Örneğin, dünya genelinde 1.3 milyardan fazla insana sağlık ve hijyenlerini iyileştirmek adına yardım ettik. Sürdürülebilir kaynaklı tarımsal ham maddelerimizi %14’ten %62 oranına çıkarttık. Şimdi ise dünya çapında tüm imalat alanlarımızda %100 yenilenebilir şebeke elektriği kullanmaktayız.
2.3 milyon kadının becerilerini geliştirmek ve yeni fırsatlara yelken açmalarını sağlamak adına destekte bulunduk ve kadınların güçlendirilmesi üzerine çalışmalar yürüttük. Dünya genelinde 1.8 milyon küçük ölçekli işletmeye geçim kaynaklarını iyileştirmeleri için destekte bulunduk.
Daha iddialı yeni strateji
Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı’nda belirlediğimiz hedeflerin tamamına ulaşmadık. Bazen attığımız adımlardan önemli dersler çıkardık. Bu çıkardığımız dersleri daha da iddialı olan yeni stratejimizin merkezine koyuyoruz.
Örneğin, bazı hammaddelerin tedarik zincirini görme tam olarak görme imkanımız olmadığı için sürdürülebilir kaynak kullanımı hedeflerimize ulaşmakta zorluklar yaşadık. Ne kadar zaman ve para harcasak da her zaman daha sürdürülebilir olan ürünler temin edemeyeceğimizi gördük. Bundan dolayı, pozitif etkimizi en yüksek seviyede görebileceğimiz hammaddelere odaklanma kararı aldık.
Benzer olarak, gelir kaynaklarının iyileştirilmesi ve kadınlara eşit fırsat yaratılması adına yaptığımız birçok programın gerçek etkisini ölçmenin zor olduğunu deneyimledik.
Her zaman eğrinin üstünde olmak için esnek olmamız gerektiğini biliyor ve değişimin hızına ayak uydurmayı hedefliyoruz.
Atıklar için yaptığımız çalışmaları plastik konusunu odağımıza taşıyarak ele almamız ve aksiyonlarımızı arttırmamız gerekiyordu. 2017’de plastik ile ilgili yeni taahhütlerimizi, 2019 yılında ise daha esnek amaçlarımızı açıkladık.
Haziran’da iklim krizi ile savaşmak, doğamızı koruyup canlandırmak, kaynaklarımızı gelecek nesillere bırakabilmek adına korumak hedefiyle yeni ve iddialı İklim ve Çevre taahhüt ve aksiyonlarımızı başlattık. Bu taahhütlerimiz arasında 2039’a kadar tamamen sıfır emisyonlu markalar, ve 2023’e kadar ormansızlaştırılmayı sıfıra indirgeyen bir tedarik zincirine ulaşmak var.
Unilever Sürdürülebilirlik Başkanı Rebecca Marmot: “Vizyonumuz, sürdürülebilirlikte küresel liderlik unvanımızı taşımaya devam etmek ve bütün paydaşlarımız ile çevresel, sosyal ve ekonomik olarak tüm değerlerimizi şeffaf bir şekilde paylaşmaktır. Pozitif etki yarattığını gördüğümüz işleri devam ettirmeye ve hedeflediğimiz sonuçlara ulaşamadığımız alanlarda düzeltmeler yapmaya odaklanacağız. Kendimize yenilikçi ve iddialı hedefler koymaya devam edeceğiz.”