Etrafımızdakilere ve kendimize yarattığımız pozitif etki:
Dönüp baktığımızda 10 yıllık geçmişimizde gurur duyacağımız birçok pozitif yeniliğe imza attık. Yarattığımız olumlu etki milyonlarca insanın hayatına ve dünyamıza büyük bir katkı sağladı.
Peki bu bizi, Unilever olarak, daha iyi bir şirket yaptı mı?
Bunun ipuçlarını baktığımız her yerde görebiliyoruz.
Bu sebepten Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı başarımızı kutlarken, aynı zamanda globalde sürdürebilirlik alanında liderlik koltuğuna oturmak için işe koyulduk. Aşağıda dört yol ile Unilever Sürdürebilirlik Planı’nın bizi nasıl güçlendirdiğini görebilirsiniz.
1. Markalarımızı büyüterek ve Inovasyonu işimizin merkezine koyarak
İşimiz genelinde, markalarımızın amaç ve inovasyon odaklı çalışmalarının onları ne denli güçlendirdiğini ve büyümemizi sağladığını gördük.
2014 yılında, sürdürülebilir markalarımızın tanımları ve nasıl ölçülebileceği üzerine çalışmaya başladık.
Bu markalar evlerde yaygın olarak kullanılan Dove, Lipton, Hellman’s, Omo gibi niş olmayan markalarımızdı. Bu markaları ortak paydada buluşturan en önemli faktör ise tüketiciler ve Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı ile örtüşen derin bir amaç odaklı yaklaşımlarıydı.
Markalarımızın bir diğer özelliği, Unilever’i istikrarla ortalama büyüme oranının en yükseklerine taşımış olmalarıdır.
2. Risk ve maliyetleri indirgeyerek
Sürdürebilir yaşam planını adapte etmemiz tedarik zincirinin güvenceye alınmasını, dolayısıyla büyümeyi kayda değer bir düzeyde arttırdı. Küçük toprak sahibi çiftçiler ile çalışıyor, sürdürülebilir tarım metotlarını geliştirerek tarımsal verimin artmasına katkı sağlıyoruz. Bu amaç doğrultusunda çalışırken iklim krizinin tarım sektörü üzerindeki etkisini en az seviyeye indirmeyi hedefliyoruz.
Unilever Sürdürülebilirlik Yaşam Planı Raporumuz, hem sürdürülebilir kaynaklar hem de geçim kaynaklarında kat ettiğimiz yolu açıklamaktadır.
Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı, bu bağlamda bizi birçok masraftan korudu. Su ve enerji verimliliğimizi fabrikalarımızda geliştirip daha az malzeme ve atık kullanarak Eko- verimlilik programımız kapsamında 2008’den beri €1 milyar maliyetten kaçınmamız sağlanmıştır.
3. Büyük yeteneklerin dikkatini çekerek
Unilever olarak, insanlarımız şüphesiz en değerli kazancımızdır ve Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı işimizin güvenilirliğini taçlandırırken bu değerimize değer katarak bizim en önemli yeteneklerle bir araya gelmemizde etkili bir rol oynamıştır.
50 ülke içerisinde mezun öğrencilere göre tüketici ürünlerinde birinci sırada yer alıyoruz. Çalışanlarımıza düşüncelerini sorduğumuzda %90’ı Unilever’de çalışmaktan gurur duyduğunu, %79’u ise yaptıkları işin Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı’na katkı sağladığını düşünmektedir.
4. Ortaklık kazandırarak ve dönüşümsel değişimi teşvik ederek
Ortaklıklarımız olmadan Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı hedeflerine ulaşmamız imkansız olurdu. Bu nedenle başkalarıyla kurduğumuz birlik ve bütünlük hem daha etkili hem de daha efektif sonuçlara ulaşmamızda yardımcı oldu.
Üreticiler, sivil toplum örgütleri, sosyal girişimciler ve devlet kurumları ile beraber çalışmalarımız sayesinde daha da güçlendik.
Bize geçim kaynaklarının artmasında, kadınlara fırsatlar yaratılmasında, iş ortamında eşitliğe ve son olarak hem işimizde hem de markalarımızda güven olgusunu inşa etmemizde yardımcı oldular.
Sürdürülebilir başarı, ve gelecek için bir dayanak
Sürdürülebilir yaşamı yaygınlaştırma hedefimiz Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı ile kısıtlı kalmayacaktır.
Uzun tarihimiz ve 10 yıllık Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı proje serüvenimiz bize sürdürebilirliğin şirketimiz içerisinde nasıl görünmesi ve görünebileceğini açıkça gösterdi.
Biz amaç odaklı markaların büyümesinin kaçınılmaz olduğunu kanıtladık. Amacı olan şirketin devamlılığı ve istikrarlı olduğunu gösterdik. İnanıyoruz ki amaç odaklı çalışan herkes gelişir ve büyür…
Unilever olarak dünyamızdaki 8 milyar insanı temsilen, bu üç değerimizi benimseyerek sürdürebilir yaşamı yaygınlaştırmaya devam ediyor olacağız.