Bu süre zarfında birçok şey de öğrendik. Özellikle yeni teknolojiler, yeni iş modelleri ve yeni düşünce biçimleri, dünyanın ihtiyaç duyduğu değişimi yaratmak için hayati önem taşıyor.
Hala pek çok zorluk ile karşı karşıyayız ve tüm cevaplara sahip değiliz ancak açık olan bir şey var ki işleri farklı bir şekilde yürütmek, büyümemizin kilit etkeni olmaya devam edecek.
"'Sürdürülebilir Yaşamın Yaygınlaştırılması', şirket olarak daimi amacımız olacak," diyor CEO Alan Jope ve ekliyor, "ve bunu, iş ve ticaretin iyilik getiren bir güç olmasını sağlamada Unilever'in ön saflardaki yerini korumak için kullanacağız. Gün geçtikçe daha çok markamız, yarattıkları pozitif sosyal ve çevresel etki ile ilgili daha açık ve net olacak. Bu da, insanlarımızın içgüdüleri ve tüketicilerimizin beklentileri ile tamamen aynı çizgide. Mesele, amacı karın önünde tutmak değil, zira karın itici gücü amaçtır."
Plastikte döngüsel ekonomiye yönelik çığır açan adımlar
Hızlı tüketim ürünleri şirketi olarak, plastik ambalajların doğa üzerindeki etkisinin son derece farkındayız. Daha az ve daha iyi plastik kullanma, hatta hiç plastik kullanmama stratejimizi daha da ileriye taşıyacak yeni teknoloji ve iş modellerine öncülük ediyoruz. Plastik kullandığımız noktada ise geri dönüşüm ekonomisine modeline geçmekte kararlıyız.
Endonezya'da, tek kullanımlık ambalajlarda kullanılan çok katmanlı plastikler üzerine çığır açan bir teknoloji deneme aşamasındayız. Amacımız, kullanılmış ambalajların ticari kullanıma yönelik yeni polimerlere dönüştürmek. Başarılı olmamız halinde, ambalajların geri dönüşümünü hem kendimiz, hem de endüstri geneli için daha döngüsel hale getirecek bir yöntemin habercisi olabilir.
İş modellerimize de yenilikler getiriyoruz. Ocak ayında, atıksız alışveriş öncüsü ve ürünleri doğrudan tüketiciye gönderip ardından iade alarak yeniden dolduran Loop şirketi ile ortaklığımızı ilan ettik. Bazı markalarımız, platform için yeniden doldurulabilir deodorant stick ve diş macunu tabletleri gibi yeni formatlar geliştirdi.
Su sorununa, yenilik ile çözüm
Su üzerinde yarattığımız en büyük etki, tüketicilerin ürünlerimizi duş almak veya kıyafetlerini yıkamak için kullanmasıyla ortaya çıkmakta. Bu da sorun teşkil etmekte, zira kullanımı azaltmak üzere geliştirilmiş davranış değişikliği programlarımızda kısmen başarı yakalamış olsak da yeterince hızlı bir ilerleme kaydedilemedi. Bu sebeple daha az ve daha düşük kalite suya ihtiyaç duyan, hatta hiç su gerektirmeyen yeni ürünler ve formüller geliştirmekteyiz.
Örneğin, kötü kokuları sifon çekmeye gerek kalmadan dezenfekte ederek ortadan kaldıran yenilikçi bir ürün olan Domestos Flush Less tuvalet spreyini öne sürdük. Her bir sifon çekilişinde yaklaşık 9 litre su harcandığından bu özgün ancak basit çözüm, su sıkıntısı çekilen bölgelerde büyük bir etki yaratma potansiyeline sahip.
Ayrıca, daha küçük moleküllere bölünerek daha kolay durulama sağlayan yenilikçi bir teknolojiye sahip saç kremlerini içeren Love Beauty and Planet ürün yelpazemizi piyasaya sürdük. Bu da, tüketicilere musluğu daha az kullanarak duşa harcadıkları zamanı kısmaları için bir fırsat sunuyor.
Özellikle kadınlar için gelir ve geçim kaynaklarının arttırılması
Değer zincirimiz sayesinde milyonlarca insanın hayatına olumlu etkide bulunma potansiyeline sahibiz. Önemli gruplardan biri, gelişen pazarlarda sıklıkla kadınların oluşturduğu küçük ölçekli perakendeciler. Shakti modelimizi baz alarak, dijital ve e-ticaret alanında yapılan inovasyonlar ile gelir ve büyümeyi arttırmanın önündeki engelleri kaldırabileceğimiz yer burası.
Mastercard ile birlikte Kenya'da yürütüğümüz Jaza Duka girişimi, malzeme tedariki ve mal satma süreçlerini dijitalleştirerek, perakendecilerin banka kredilerine erişmeleri için gerekli referansı oluşturmasını sağlar. Böylelikle, stoklarını daha iyi kontrol edebilir ve tüketici talebini karşılamak için stok yapabilirler.
TRANSFORM ile birlikte yürüttüğümüz Kasha girişimi de bir diğer örnektir. Ruanda'da faal olan bu e-ticaret ve içerik platformu, kadınları güçlendiren ve büyümeyi sağlayan yeni bir dağıtım sistemi aracılığıyla üstü kapalı bir şekilde kadınlara sağlık ve kişisel bakım ürünleri satmakta ve sunmaktadır.
Daha sağlıklı beslenmek için bitkilerin gücünden faydalanma
Ürünlerimizde bulunan tuz, şeker ve yağ oranını azaltma konusunda önemli bir yol kat ettik – artık ürün portföyümüzün hacimsel olarak %48'i, küresel olarak kabul görülen beslenme kuralları uyarınca, En Yüksek Beslenme Standartlarımızı karşılamaktadır.
Günümüzde, giderek daha fazla insan, daha fazla doğal malzemelerle hazırlanan bitkisel yiyeceklerden oluşan bir diyet uygulamak istiyor. Bu tüketici talebinin karşılanması, sürdürülebilir ticari büyüme vizyonumuzla mükemmel bir şekilde örtüşmektedir ve ürün portföyümüz 2018'de büyümeye devam etmiştir. Örneğin, vegan/süt içermeyen ürünlerimizi arttırıyoruz. Ben & Jerry’s, Cornetto, Magnum ve Breyers markalarımızın tamamı süt içermeyen ürünlere sahiptir. Ve 2018'de, bitkisel tabanlı portföyü ile dünyanın en büyük kasabı olmayı hedefleyen The Vegetarian Butcher'ı satın aldık.
İyi bir şekilde ilerliyoruz ancak daha yapılacak çok işimiz var
Hedeflerimiz doğrultusunda genel anlamda iyi bir ilerleme kaydetmekteyiz ancak kimi hedefleri 2020 sonuna kadar gerçekleştirmenin zor olacağının da farkındayız. Tabii bu vazgeçeceğimiz anlamına gelmiyor.
Atık, bunun en iyi örneği. 2010 yılından bu yana, tüketici kullanımı başına atık ayak izimizi %31azalttık. Kendi operasyonlarımızda ortaya çıkan atığın alternatif ambalaj tasarımları yoluyla azaltılması gibi doğrudan kontrolümüz altındaki alanlarda iyi bir ilerleme kaydettik. Doğrudan kontrolümüz altında olmayan alanlarda ise, atık toplama ve geri dönüşüm altyapısını iyileştirmeye yönelik aktif lobi faaliyetlerimize rağmen kaydedilen gelişim hala yavaş. Ambalaj ve geri dönüştürülmüş içeriğe olan talebi arttırma konusundaki çabalarımızı daha da hızlandıracağız.
Unilever Türkiye 8. Yıl Sürdürülebilir Yaşam Planı İlerlemesi