Çamaşır markası OMO’nun EcoActive deterjanı çevre değil sadece lekeler üzerinde etkili olacak şekilde tasarlandı.
Formülünün %70’i bitki bazlı maddeler içeren ve çevreye duyarlı temizlik gücüne sahip OMO (diğer adıyla Persil) sadece ambalajının içerisindeki ürünüyle değil şişesinin kendisiyle de çevre dostu.
Avustralya Deniz Koruma Topluluğuna göre Pasifik Okyanusu planktondan çok daha fazla plastik içeriyor. Bu durum acil aksiyon gerektiren bir kriz.
Bu durumla mücadele etmek için Avustralya ve Yeni Zelanda’da pazara sürülen EcoActive, şişesinin %25’inde tümü Avustralya’dan elde edilen geri dönüştürülmüş plastik içeren ilk OMO markası.
“Küçük ama önemli bir ilk adım”
Amaç Avustralya’nın plastik atığına olan talebi arttırarak plastiğin geri dönüştürülebileceği, kullanımının değiştirilebileceği ve tekrar kullanılabileceği bir döngüsel ekonomi oluşturmak ve böylece daha az atığın düzenli depolama alanlarına ya da okyanuslara ulaşmasını sağlamak.
OMO EcoActive’in tahmin edilen ilk yıl satışlarına göre, ürün 7 milyon tek kullanımlık plastik poşete eşdeğer atığın doğaya karışmasını önleyecek. Önümüzdeki üç yıl içerisinde de bu rakam 21 milyon tona ulaşacak.
OMO kendisi için küçük ama bir o kadar da önemli olan bu adımın ölçeğini genişletmeyi hedefliyor.
Bu gelişmeyle ilgili açıklamada bulunan OMO Avustralya ve Yeni Zelanda Marka Yöneticisi Lynsey Forrest, (yukarıdaki resimde yer alıyor) “Araştırmamız Avustralya ve Yeni Zelanda’daki tüketicilerin %70’inin daha çevre dostu bir deterjan talep ettiğini ortaya koydu. Biz de bu talebe hızlıca cevap vererek geri dönüştürülmüş plastik ambalajlarımızı pazara sürdük,” dedi.
Lynsey sözlerine şu şekilde devam etti, “OMO EcoActive ambalajlarında kullandığımız geri dönüştürülmüş plastik oranını %25’ten %50’ye çıkarmayı, bununla beraber gelecekte çamaşır bakımı portföyümüzde yer alan daha fazla sayıdaki ürünümüzün ambalajında geri dönüştürülmüş plastik kullanmayı hedefliyoruz.”

Plastik atıklarını azaltma taahhüdümüz
2017 yılının Ocak ayında Unilever olarak bir taahhütte bulunarak 2025 yılına kadar plastik ambalajlarımızın %100’ünü tamamen tekrar kullanılabilecek, geri dönüştürülebilecek ya da biyolojik olarak gübre haline gelebilecek şekilde tasarlayacağımızı açıkladık.
Aynı zamanda, bu malzeme için nihai bir pazar oluşturmak amacıyla 2025 yılına kadar ambalajlarımızdaki geri dönüştürülmüş plastik içeriğini en az %25’e çıkarma taahhüdünde bulunduk.